Kamulaştırmasız El Atma:

Anayasa Mahkemesi’nin 2020/4835 sayılı bireysel başvuru kararı

Mülkiyet hakkı, demokratik hukuk sistemlerinin temel ilkelerinden biridir ve hem ulusal anayasalar hem de uluslararası hukuk normları ile güvence altına alınmıştır. Bununla birlikte, devletin kamu yararını gerçekleştirmek amacıyla özel mülkiyete el koyma yetkisi, özellikle kamulaştırma işlemi yapılmaksızın gerçekleştirilen el atma durumlarında, mülkiyet hakkı ile kamu yararı arasında karmaşık hukuki sorunlara yol açabilmektedir. Ali İhsan Şener ve Diğerleri v. Türkiye Cumhuriyeti (Başvuru No: 2020/4835) davasında verilen Anayasa Mahkemesi kararı, bu tür hukuki çatışmaların çözümüne ışık tutmaktadır.

Dava konusu olayda başvurucular, İstanbul’un Maltepe ilçesinde bulunan 1.270 m² büyüklüğündeki taşınmazlarına, herhangi bir kamulaştırma işlemi yapılmaksızın ve bedeli ödenmeksizin el atıldığı gerekçesiyle mülkiyet haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir. Başvurucular, Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM), İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Maltepe Belediyesi aleyhine dava açarak, taşınmazlarına el konulması nedeniyle uğradıkları zararların tazmini talebinde bulunmuşlardır. Başvurucular, özellikle taşınmazlarının komşu parsellerine kamulaştırma bedelinin ödendiğini ancak kendilerine herhangi bir ödeme yapılmadığını iddia etmişlerdir.

Anayasa Mahkemesi, mülkiyet hakkının Anayasa’nın 35. maddesi kapsamında koruma altına alındığını ve başvurucuların iddialarının kabul edilebilir olduğunu değerlendirmiştir. Mahkeme, kamulaştırmasız el atma durumunda taşınmaz maliklerine tazminat ödenmesinin zorunlu olduğunu vurgulayarak, devletin mülkiyet hakkına yaptığı müdahalenin kamu yararı amacını gerçekleştirmeye yönelik olup olmadığını ve orantılılık ilkesine uygun olup olmadığını incelemiştir.

Mahkeme, somut olayda kamulaştırma bedelinin ödenmediği, bu nedenle başvuruculara aşırı bir külfet yüklendiği sonucuna varmıştır. Ayrıca, taşınmazın kamulaştırma işlemine tabi tutulmasına rağmen tazminatın ödenmemesi, mülkiyet hakkının ihlali anlamına gelmektedir. Bu bağlamda, mülkiyet hakkının korunmasının sadece devletin mülkiyete el koyma yetkisini düzenleyen yasalarla değil, aynı zamanda taşınmaz malikine adil ve hakkaniyete uygun bir tazminatın ödenmesiyle sağlanabileceği ifade edilmiştir.

Anayasa Mahkemesi, başvurucuların mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ve bu ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması amacıyla yeniden yargılama yapılması gerektiğine karar vermiştir. Bu karar, kamulaştırmasız el atma durumlarında devletin tazminat yükümlülüğüne vurgu yapan önemli bir içtihat niteliğindedir.

About the Author

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

You may also like these

UYARI!

SMS gönderimi ile Kazova Hukuk Bürosu adı kullanılarak yapılan bildirim ve taleplerin büromuzla ilgisi bulunmamaktadır. Büromuzca SMS gönderimi veya bu yolla herhangi bir hukuki işlem ve/veya tahsilat yapılmamaktadır. Bu tip paylaşımları dikkate almamanızı önemle rica ederiz.